HAKAN SUSUZ kişisel sitesi

    • Aydınlanma , kendini sözcük sözcük anlatabilmekle başlar.
Üyelik Girişi
İçindekiler
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam5
Toplam Ziyaret82025
Hava Durumu
Oyunculuk

Kıvrılmış Bir Kitap Sayfası Gibi Beklemek

Kıvrılmış Bir Kitap Sayfası Gibi Beklemek

Bir komodinin üstünde duran, argın olunmayan akşamlarda hatırlanan bir kitabım. Karanlıktan iyice küçülmüş, düş akan gözlerinin ucuyla bakıyorsun her gece bana. Sana anlatacaklarıma dair tek merakın, tek hayalin yok, o yüzden isteksiz ellerin.

Kıvrılmış bir kitap sayfası gibi beklerdim sevgilimi her akşam, diye yazıyor bir sayfada. Bıraktığın yerden başlayabilesin diye katlanmış, artık hiç eskisi gibi olmayacak bir sayfa var bende. Her akşam öylece, dokunulmak için bekliyorum seni.
O bitmeyen bekleme saatlerinde, kendince bir tahmin oyunu oynardım. Acaba bu akşam kendisini nasıl hissedecek, ilk bakışı, ilk dokunuşu ve ilk sözü ne olacak diye. Bunları tasarlamak beni daha da heyecanlandırır. Gelişini daha bir sabırsızlıkla beklerdim, diyor başka bir sayfada. Senin için solunmayan nefesim yok benim, biliyor musun?

Bazı günler iskeleye kadar gider, vapura binişini izler, gözden kayboluncaya kadar da oracıkta beklerdim, diyor bir sayfada.
Kıvrılmış olan sayfaya bir daha dönmeyeceğinden korkuyorum.

Bir komodinin üstünde duran, argın olunmayan akşamlarda hatırladığım bir kitapsın. Karanlıktan iyice küçülmüş, düş akan gözlerimin ucuyla bakıyorum her gece sana. Bana anlatacaklarıma dair tek merakım, tek hayalim yok, o yüzden isteksiz ellerim.

Kıvrılmış bir kitap sayfası gibi beklerdim sevgilimi her akşam, diye yazıyor bir sayfada. Bıraktığım yerden başlayabileyim diye katlanmış, artık hiç eskisi gibi olmayacak bir sayfa var sende. Her akşam öylece, dokunulmak için bekliyorsun beni.
O bitmeyen bekleme saatlerinde, kendince bir tahmin oyunu oynardım. Acaba bu akşam kendisini nasıl hissedecek, ilk bakışı, ilk dokunuşu ve ilk sözü ne olacak diye. Bunları tasarlamak beni daha da heyecanlandırır. Gelişini daha bir sabırsızlıkla beklerdim, diyor başka bir sayfada. Benim için solunmayan nefesin yok senin, biliyorum.
Bazı günler iskeleye kadar gider, vapura binişini izler, gözden kayboluncaya kadar da oracıkta beklerdim, diyor bir sayfada.

Kıvrılmış olan sayfaya bir daha geri dönemeyeceğimi biliyorum.
...
Bir komodinin üstünde duran, argın olunmayan akşamlarda hatırlanan bir kitap o. Karanlıktan iyice küçülmüş, düş akan gözlerle bakıyor her gece ona. Anlatılacaklara dair tek merak, tek hayal yok, o yüzden isteksiz elleri.

Kıvrılmış bir kitap sayfası gibi beklerdim sevgilimi her akşam, diye yazıyor bir sayfada. Bıraktığım yerden başlayabilsin diye katlanmış, artık hiç eskisi gibi olmayacak bir sayfa var onda. Her akşam öylece, dokunulmak için bekliyor.

O bitmeyen bekleme saatlerinde, kendince bir tahmin oyunu oynardım. Acaba bu akşam kendisini nasıl hissedecek, ilk bakışı, ilk dokunuşu ve ilk sözü ne olacak diye. Bunları tasarlamak beni daha da heyecanlandırır. Gelişini daha bir sabırsızlıkla beklerdim, diyor başka bir sayfada. Onun için solunmayan nefesi yok.
Bazı günler iskeleye kadar gider, vapura binişini izler, gözden kayboluncaya kadar da oracıkta beklerdim, diyor bir sayfada.

Kıvrılmış olan sayfaya bir daha geri dönecek mi bilmiyorum.

İyeliği meçhul, geleceği kaderci bir aşkın hali iyi, vakti ise kısadır kahve falında, o da , bakan olursa…


Hakan SUSUZ
Kasım 2009, İzmir