Sakızdan Köşkü
Serinliği kendinden, ısınması insan eli hayatında, ayakların istediği yere taşıyordu seni.
Zihninde çınlayan o, yanıtlarında sende yankısı olmayan seçenekleri barındıran soruyla.
*
Neyle seyreltilebilirdi ki yalnızlık?
Etrafındaki herkes,
Bir havai fişek gösterisini hayranlık içinde seyreden insan yığını gibi
Her şeyi çok güzel algılama hastalığına tutulmuşken,
Nektar kıvamıyla içinde kemirircesine dolaşan bu yokluk hissi…
Nesneyi kimliksizleştirirken,
Hayatının her karanlık anını alışmış gözlerle görebiliyorken,
Bayat ekmeklerden yapılan atıştırmalıklar gibi sunulmuş bir hayata yüzünü dönmen beklenemezdi.
Tüketerek yaşanan bir ömür ancak seninki gibi biriktirilebilirdi.
Sakızdan Köşkü’nde
Sen ve Meleğin...
Semra Ablama